Keşfetmenin keyfi bu işte...
Tadını birkaç şeyin birleşimine benzetip ne olduğunu bilemediğin
ilk kez yediğin meyve gibi...
Daha önce duyduğunu hissettiren, tam da o olmayan değişik bir şarkı gibi...
Çok yakın gelen,
çok yerde görüp de hiç dikkat etmediğinden
tam olarak bir şeye benzetemediğin
isim bile veremediğin renkler gibi...
İsim vermesi zor hisler gibi, zor renklerden biri de
2016-17 kışının favori rengi ''Dusty cedar'' .
Türkçe karşılığı nedir, bu renge sence ne denir diye sorsan bana;
''Kimselerin bilmediği bir mekanda sahnede olan,
çok az kişinin ruhunu saran bir mütevazilikle
harika keman çalan bir kızın üzerindeki ipek elbise rengi''
derim .
.
.
.
Kumaştan desene, takıdan ojeye her yerde karşımızda olacak
ve beni çok huzurlu hissettirecek bir renk.
Asil gibi de değil gibi de,
kararlı fakat, birazdan vazgeçebilir gibi de...
Yaş ortalaması yok fakat
olan yaşından büyük gösteriyor gibi.
Her yerden çıkabilir,
zengin edebilir, yoksul gibi gösterebilir de...
Dekore edebilirsin, eline alabilirsin,
tırnağına sürebilir,
üzerinde dinlenebilirsin.
Çok akıllı olduğunu sanabilir, ya da öyle olabilirsin.
Delirebilir, yeniden kendine geldiğinde yanında bulabilirsin.
Dusty Cedar
ne renkmiş ama :)
Yorumlar
Yorum Gönder